Tüketici Yasası

Tüketici ile hizmetin sağlayıcısı arasında yapılan sözleşme ile ortaya çıkabilecek ayıplı hizmet sonucunda kanun koyucu tüketiciye bazı seçimlik haklar vererek tüketiciyi koruma altına almıştır.

6502 sayılı kanunun 15. Maddesinde iş bu seçimlik haklar tahdidi olarak sayılmıştır.

Bunlar;

Hizmetin ayıplı ifa edildiği durumlarda tüketici, hizmetin yeniden görülmesi, hizmet sonucu ortaya çıkan eserin ücretsiz onarımı, ayıp oranında bedelden indirim veya sözleşmeden dönme haklarından birini sağlayıcıya karşı kullanmakta serbesttir. Sağlayıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Seçimlik hakların kullanılması nedeniyle ortaya çıkan tüm masraflar sağlayıcı tarafından karşılanır. Tüketici, bu seçimlik haklarından biri ile birlikte Türk Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca tazminat da talep edebilir.

(2) Ücretsiz onarım veya hizmetin yeniden görülmesinin sağlayıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici bu hakları kullanamaz. Orantısızlığın tayininde hizmetin ayıpsız değeri, ayıbın önemi ve diğer seçimlik haklara başvurmanın tüketici açısından sorun teşkil edip etmeyeceği gibi hususlar dikkate alınır.

(3) Tüketicinin sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim hakkını seçtiği durumlarda, ödemiş olduğu bedelin tümü veya bedelden indirim yapılan tutar derhâl tüketiciye iade edilir.

(4) Ücretsiz onarım veya hizmetin yeniden görülmesinin seçildiği hâllerde, hizmetin niteliği ve tüketicinin bu hizmetten yararlanma amacı dikkate alındığında, makul sayılabilecek bir süre içinde ve tüketici için ciddi sorunlar doğurmayacak şekilde bu talep sağlayıcı tarafından yerine getirilir. Her hâlükârda bu süre talebin sağlayıcıya yöneltilmesinden itibaren otuz iş gününü geçemez. Aksi takdirde tüketici diğer seçimlik haklarını kullanmakta serbesttir.”

6502 sayılı kanun aynı zamanda hizmetin sağlayıcısı tarafından hazırlanmayan reklam yoluyla yapılan açıklamalardan dolayı ortaya çıkan ayıplar için ise hizmet sağlayıcısını koruyucu hükümler getirmiştir. “ Sağlayıcı, kendisinden kaynaklanmayan reklam yoluyla yapılan açıklamalardan haberdar olmadığını ve haberdar olmasının da kendisinden beklenemeyeceğini veya yapılan açıklamanın içeriğinin hizmet sözleşmesinin kurulduğu tarihte düzeltilmiş olduğunu veya hizmet sözleşmesinin kurulması kararının bu açıklama ile nedensellik bağı içermediğini ispatladığı takdirde açıklamanın içeriği ile bağlı olmaz.” Tüketici aldığı hizmetin ayıplı olması durumunda yukarıda anlattığımız kendisine tanınan haklarını ise hizmetin ifası tarihi esas alınarak iki yıllık içerisinde kullanması gerekmektedir. Ayıp daha sonradan ortaya çıkmış olsa bile hizmetin ifa tarihi geçerli tarih sayılacaktır. Tüketicinin korunması hakkında kanun ayıplı hizmetler için 2 yıllık bir zamanaşımı öngörmüştür. Ancak kanun koyucu tarafından yine tüketici koruyucu bir hüküm getirilmiş ve eğer ayıp ağır kusur ya da hile ile gizlenmiş ise zamanaşımı hükümleri uygulanmayacaktır. Yine söylemek gerekecektir ki tüketici ve sağlayıcı arasında ki sözleşmede daha uzun bir zamanaşımı öngörülmüş ise veyahut kanunlardan doğan daha uzun başkaca zamanaşımı söz konusu ise sözleşmeden veya kanundan doğan zamanaşımı uygulamaya konulacaktır.